ALP SÜER/SİGORTAMEDYA ÖZEL
Türkiye sigorta sektöründe toplam prim üretimi içinde yaklaşık yüzde 40 paya sahip oto sigortaları sektörün lokomotifi olmaya devam ediyor. Son yıllarda sektörde sigorta ürünleri çeşitliliğinin artması, birey ve işletmelerin yeni ürünlerle tanışmasına karşın sektörle ilgili haberlerin önemli bir kısmını trafik ve kasko ile ilgili haberler oluşturuyor. Kuşkusuz bu durum bireylerin kendileri ve sağlıklarından çok sahip oldukları araçlara daha fazla ilgi duymaları ile de yakından ilgili. Oto sigortaları içinde önceki yıllarda hayat dışı sektörün kanayan yarası trafik branşında bu yıl görece bir toparlanma söz konusu. Buna karşın gene geçmiş yıllarda sektörün hem prim üretimi hem de kârlılığında etkili olan ‘kasko’ da ise işler yolunda gitmiyor. Meşhur bir arabesk şarkımızın sözleri kaskonun içinde bulunduğu duruma cuk oturuyor: “O eski halimden eser yok şimdi!” Gerçekten kasko branşı bugünlerde biraz mazisini arıyor. Trafik sigortası primlerinin artması, yüksek enflasyon, ekonomik zorluklar, otomobil satışlarının azalması kaskoya da darbe vuruyor. Kasko, 2024’te reel olarak pandemi döneminden de hızlı daraldı.
Kaskonun içinde bulunduğu durumu sigorta ve otomotiv sektöründen temsilcilerle de konuştum. Aldığım notları sizlerle paylaşacağım. Ancak, kaskoda öncelikle yaman bir çelişkiyi vurgulamak istiyorum. Kaskonun bu yıl kan kaybetmesinin fiyat ve primle uzaktan yakından ilişkisi yok. Fiyatların ve primlerin reel olarak düşmesine karşın, kaskoda sigortalılık oranı ve poliçe adetleri yeterince artmıyor. Belki biraz tekniğe kaçacağım, ancak konunun anlaşılması açısından bu gerekli. Kasko branşında fiyat ve prim farklı.(Bu husus basında da sık sık karıştırılıyor) Fiyat, ‘bindelikli bir oran’ olarak ifade ediliyor. Öndeki yıllarda kaskoda sektörde hususi araçlarda binde 20 olan ortalama fiyat, 2024’te binde 10 seviyelerine gerilemiş durumda. Bunun da temel sebebi; söz konusu branşta yaşanan kıyasıya rekabet. Kuşkusuz, kasko poliçesini bu yıl yenileyen bir sigortalı, geçen yıla göre daha yüksek bir prim ödüyor. Ancak bu sigortalının araç bedelindeki artışla yakından ilgili. Buna karşın fiyatlar gerilediği için ki bu bazı sigortacılara göre fiyat olması gerekenin yüzde 50, hatta daha da altında; sigortalı ödemesi gerektiğinden daha düşük bir prim ödüyor.
Kasko fiyatları gerilediği halde kasko branşında poliçe adetlerinin yeterince artmamasının birkaç temel nedeni var: Birinci neden, ekonomik koşulların ağırlaşması. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı bireylerin satın alma güçlerini de azaltıyor. Pek çok araç sahibi kasko sigortası yaptırmak (ya da yenilemek) yerine zorunlu trafik sigortası ile idare ediyor. İkinci neden trafik sigortası primlerindeki yüksek oranlı artış. Bilindiği gibi trafiğe çıkabilmek için söz konusu sigortayı yaptırmak zorunlu. Trafik branşında primler de arttığı için birçok araç sahibi bütçelerinden kasko ve İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) sigortalarına yeterince kaynak ayıramıyor. Ekonomik koşulların ağırlaşması ve trafik sigortasına yapılan zamlar dışında kaskonun, otomotiv sektörüne de göbekten bağlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Kredi koşullarını ağırlaşması ve faiz oranlarındaki yükselişin de etkisi ile araç satışlarındaki düşüş, kasko sigortalarını olumsuz etkiliyor. Nitekim, Otomotiv Disribütörleri & Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı ocak-eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,9 oranında azalarak 849 bin 892 adet olarak gerçekleşti.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) geçen günlerde 2024 yılının 9 aylık verilerini açıkladı. Ocak-eylül döneminde yüzde 73,8 büyüyen sektörde, prim üretiminde reel artış ise yüzde
16,3 olarak gerçekleşti. Kasko branşına baktığımızda ise söz konusu branş 9 aylık dönemde sadece yüzde 33,57 büyüme kaydetti. Enflasyonla karşılaştırıldığında ise kasko branşı reel olarak bırakınız büyümeyi, yüzde 10,59 daralma yaşadı. Trafik branşında ise işler bu yıl rayında gidiyor. Trafik primlerindeki artışın da etkisi ile söz konusu branş 9 ayda yüzde 67,5 (reel yüzde 12,13) büyüme kaydetti.
İhtiyari Mali Mesuliyet(İMM) Sigortası, araç sahibinin 3’üncü şahıslara verebileceği maddi zararın, trafik sigortası teminatları kapsamında karşılanmasının ardından kalan kısmı (maddi ve manevi) güvence altına alıyor. Sözgelimi, araç sahibi bir birey kaza durumunda karşı tarafa 500 bin TL hasar verdiğinde bunun 200 bin TL’si zorunlu trafik poliçesinden karşılanıyor. kalan 300 bin TL için bireyin kasko sigortasındaki İMM limiti çalışıyor. Ancak araç sahibinin kaskosu yoksa ya da kaskosundaki İMM limiti yeterli değilse; kasko sigortasından bağımsız olarak da alınan İMM teminatı devreye giriyor.
Ekonomik zorluklar ve trafik sigortası primlerindeki yükseliş nedeni ile bireyler kasko yaptırmakta zorlanıyor. Buna karşın araç bedellerindeki artış ve yerine koyma maliyetinin yüksekliği dikkate alındığında kasko yaptırmak eskisinden de önemli. Kasko yaptırmakta zorlanan bireylere yönelik sektörde çeşitli çözüm önerileri tartışılıyor. TE Sigorta Brokerliği Genel Müdürü Merih Hamarat, sigorta şirketlerinin kaskoda anlaşılması ve alınması kolay ‘hap poliçeler’ çıkarması gerektiği düşüncesinde. Hap poliçelerde teminat olarak sadece ‘pert’ teminatının verilebileceğini belirten Hamarat, “Hırsızlık isteğe bağlı olabilir. Tek taraflı hasar alınabilir” diyor. Hamarat, kaskosunu yenilemekte zorlananlar için yenileme poliçelerinde 3, 6, 9 aylık gibi 1 yıldan kısa poliçelerin de düşünülebileceğini sözlerine ekliyor.
Yıl* Değ. (%) Reel Değ. (%)
2000 10,92 -0,74
2021 29,81 8,56
2022 186,85 56,36
2023 111,37 30,85
2024 33,57 -10,59
*Ocak-eylül.
Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy 2024’te sektörde kasko branşında rekabetin arttığını ifade ediyor. Artan rekabet sonucu, kasko fiyatlarının reel olarak gerilediğini belirten Özsoy, “Enflasyon oranları dikkate alındığında kaskoda fiyatların mevcut seviyelerin yüzde 50 üzerinde olması gerekiyor. Aksi halde, sektör önümüzdeki 1 yılda hasarları karşılamakta güçlük çekebilir” diyor. Özsoy, sektörde kasko branşında hasar/prim oranın da geçen yılki yüzde 60 seviyesinden bu yıl son çeyreği dikkate alındığında yüzde 80 seviyesine yükseldiğine dikkat çekiyor.
Sektörde rekabetin artmasına bağlı olarak bu yıl kasko fiyatlarının düştüğüne dikkat çeken AcnTURK Sigorta Genel Müdürü Ali Murat Dişci, “Kasko poliçe adetlerinde ise önemli bir artış yok. Bunun da temel sebebi trafik primlerindeki artış. Trafik sigortası primleri yükseldiği için araç sahibi bireylerin önemli bir kısmı kasko poliçelerini yenileyemedi. Bu durum hasar frekansını da yükselten etki yapıyor” dedi.
Magdeburger Sigorta Oto Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Ul, araç sahiplerinin trafik ve kasko poliçesi dışında İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) poliçesi de yaptırması gerektiği görüşünde. Magdeburger Sigorta’nın İMM poliçesini satın alan sigortalıların yaklaşık yüzde 9’unun kaskolarının da olduğunu belirten Ul, “Örneğin, sigortalı trafikteki araç başına 200 bin TL maddi limitinin üzerine kaskosunda 500 bin TL İMM teminatı almış olsun. Bu 700 bin TL’lik güvenceyi yeterli görmeyip Magdeburger Sigorta’nın İMM ürününden 5 milyon TL daha teminat alabilir. Böylece güvencesini 5,7 milyon TL’ye çıkarabilir” diyor.
TE Sigorta Brokerliği Genel Müdürü Merih Hamarat, 2024 yılında kasko branşında poliçe sayısının yeterince artmamasının, araç satışlarının azalması ile ilgili olduğu düşüncesinde. 2024’te hem 0 hem de 2’nci el araç satışlarının düştüğünü hatırlatan Hamarat, “Özellikle 2’nci el satışlarda kredi şartlarının ağırlaşması da otomobil satışlarını düşürdü.
Ekonomik şartların ağırlaşması nedeniyle bireylerin yeni araç almaları zorlaştı. Araç sahibi bireylerin bir kısmı da kasko poliçelerini yenilemiyor ya da poliçelerini iptal ettirmek zorunda kalıyor” diyor. Araç bedellerindeki artış nedeni ile bireylerin kasko sigortası ile araçlarını güvence altına almaları gerektiğini vurgulayan Hamarat, “Sigorta şirketleri bireylerin satın alma güçlerini de dikkate alarak daha hesaplı, hap poliçelerin sayısını artırmalı” diye konuşuyor.
ALC Servis Genel Müdürü Mahmut Şevluk, 2024’te kasko branşında reel prim üretimindeki düşüşün, otomotiv sektöründeki durgunlukla ilgili olduğu düşüncesinde. Yüksek enflasyon, ekonomik zorluklar, artan faiz oranları ve araç fiyatlarındaki artış nedeni ile 0 ve 2’nci el araç satışlarının azaldığını ifade eden Şevluk, bu durumun kasko branşında sigortalılık oranı ve poliçe adetlerini olumsuz etkilediğini söylüyor. Şevluk, bireylerin ihtiyaçlarına göre bir kasko ürünü satın alarak araçlarını güvence altına almaları gerektiğini vurguluyor.