Türkiye ‘de sayısı her geçen gün artan elektrikli araçlar 60 bin adede, şarj istasyonları ise 4 bin 500 adede kadar yaklaşırken sigorta sektöründe de yeni ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Elektrikli araçların kaskosu, diğer araçların kaskosundan farklı olarak arıza durumunda yüksek maliyet riski barındıran unsurları teminat altına alıyor.
Elektrikli araca sahip olan tüketicilerin poliçelerine dikkat etmesi gerektiğini aktaran Sigortambir Genel Müdürü Kürşat Köz, “Elektrikli otomobillerin fosil yakıtla çalışanlara göre farkı, elektrik sistemiyle çalışan batarya ve motor donanımları. Bunların teminat altına alınması oldukça önemli. 2030 yılında Türkiye’deki elektrikli araç sayısının ortalama 1 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Çevreye duyarlı elektrikli araçları güvence altına alarak sürdürülebilirlik denkleminde sigorta sektörü de pay sahibi oluyor. Sürdürülebilirlik adına alınan kararlar sigorta sektörüne de esneklik kazandırıyor.” dedi.
2035 yılında dünyada satılan her 2 otomobilden 1’inin elektrikli olması tüm otomotiv sektörü tarafından hedeflenirken günümüzde Türkiye’de elektrikli araç sayılarında da artış görülmeye başlandı. Elektrikli araç sayısının 60 bini aştığını, ancak elektrikli ve hibrit araçlar için bilinen Kasko ve Trafik Sigortası ürünlerinin yeterli olmadığını dile getiren Köz, elektrikli araçlarda güç kablosu ve pil-batarya gibi parçaların konvansiyonel araçlarda olmadığı göz önünde bulundurulduğunda bu araçlar için ayrı teminatlar sunan poliçelerin gerekliliğinin ortaya çıktığını söyledi.
Bazı sigorta şirketleri tarafından elektrikli araç kaskosu ürününün sunulduğunu ifade eden Köz, “Ek teminatlarla artık elektrikli araçlara özel olarak muafiyetsiz batarya teminatı, şarjsız kalma durumlarına karşı mobil şarj hizmeti ve yol yardımı, araca ait şarj ekipmanları teminatı, yanlış şarj dolumlarına karşı teminatlar sunulabiliyor. Elektrikli araç sahiplerinin Kasko ve Trafik Sigortası yaptırırken ek teminatların detaylarına dikkat etmesini kesinlikle tavsiye ediyoruz” dedi.
Elektrikli araç kullanımının hayatımıza entegre olması ile birlikte evde şarj etme uygulamasının da yaygınlaştığını vurgulayan Köz, “Ev ortamında aracın sağlıklı bir şekilde batarya dolumunun gerçekleştirilmesi için ev tipi ünitelerin kullanılması gerekiyor.
Bataryanın tam kapasitede dolması için ise evde elektrikli araç şarj etme süreci düzenli bir şekilde takip edilmeli. Tabii bununla birlikte güvence altına almamız gereken alanlar da genişlemiş oluyor” dedi ve ekledi: “Konut Sigortası, evde meydana gelebilecek risklere karşı geniş kapsamlı bir güvence sağlıyor.”
Yeni teknolojinin ürünü elektrikli otomobillerle ihtiyaçların değiştiğine dikkat çeken Köz, sigorta sektörünün önemli bir role sahip olduğunu belirterek “Geleceği şekillendiren ve çevreye duyarlı elektrikli araçları güvence altına alarak sürdürülebilirlik denkleminde sigorta sektörü de ürün yelpazesini genişletiyor. 2030 yılında Türkiye’deki elektrikli araç sayısının ortalama 1 milyon seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. İklim krizine karşı sürdürülebilirlik adına alınan kararlar da sigortacılığın esneklik kazanmasını sağlıyor; elektrikli araç kaskosu da bu duruma bir örnek ve iklim krizi, geleceğin değil, bugünün de en önemli problemi. Elektrikli araçların kullanımını teşvik ederken, bir yandan da tüketicileri bilinçli sigortalı yapmalıyız. Elektrikli araç sahiplerine, araçlarına özel ek teminatları içeren sigorta ürünlerini karşılaştırmalı olarak uzman desteğiyle 0850 800 00 01 Sigortambir Bire Bir Sigortacılık Hattı üzerinden sunuyoruz.” dedi.