Doğal Afet Sigortalar Kurumu (DASK), 17 Ağustos’un 24’üncü yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada felaketin bir daha yaşanmaması adına sigortalılık bilincinin önemine dikkat çekti. Kurum, bu kapsamda sürdürdüğü çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.
Türkiye genelinde Zorunlu Deprem Sigortalı konut sayısının 12 milyona yaklaştığı belirtilen açıklamada, kapsamdaki konutların yüzde 59’unun Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem güvencesine alındığı aktarıldı.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan DASK Koordinatörü Erdal Turgut, “17 Ağustos Marmara Depremi ve sonrasındaki süreç, o günleri yaşayan bizlerin hafızalarından asla silinmeyecek. Kayıplarımızın acısını hala en derinde hissederken, aradan geçen 24 yıl sonra Kahramanmaraş depremleri ile tekrar büyük bir acı yaşadık. Bununla birlikte maddi hasarları ülke ekonomisine yük olmadan yönetmekte artık daha deneyimliyiz. Hedefimiz, ülkemizdeki tüm ev sahiplerinin DASK güvencesine girmesini sağlamak” dedi.
Bölgesel bazda Marmara Bölgesi ‘nin yüzde 67’lik sigortalılık oranıyla ilk sırada yer aldığını belirten Turgut, sigortalılık oranlarının Ege Bölgesi’nde yüzde 59, İç Anadolu’da yüzde 54, Doğu Anadolu’da yüzde 57, Akdeniz’de yüzde 54, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 51 ve Karadeniz’de yüzde 49 düzeyinde seyrettiğini aktardı.
Turgut, deprem sonrası yaşanan acı tecrübelerin, sigortalı olma eğilimini etkileyerek sigortalılık oranlarında bir artışa neden olduğunu kaydederek “Yaşadığımız Kahramanmaraş depremleri sonrası da benzer bir artış ile karşılaştık ve depremin ardından ilk bir ay içinde, iller bazında günlük poliçe üretiminde yüzde 112 oranında artış yaşandı. Kurum olarak hedefimiz, acı tecrübeler yaşanmadan kapsamımıza giren tüm konutları Zorunlu Deprem Sigortası güvencesi altına almak ve sigortalı olmanın öneminin hiç unutulmamasını sağlamak” diye konuştu.
DASK’ın depremlerden sonra yaptığı ödemelerin Zorunlu Deprem Sigortası’na güveni artırdığını ifade eden Turgut, “DASK olarak yüzde 100 sigortalılık hedefimizi gerçekleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Herkese bir kez daha hatırlatmak isterim ki, Zorunlu Deprem Sigortası depreme karşı alınacak en önemli finansal önlemlerden biridir. Zorunlu Deprem Sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu olarak ülkemiz için deprem teminat havuzu oluşturulması ve tüm vatandaşların Zorunlu Deprem Sigortası ile finansal güvence altında olması için çalışan DASK’ın kuruluşundan bugüne geçen 24 yılda, Türkiye genelinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sayısı yaklaşık 12 milyona ulaşmıştır. Yüzde 100 sigortalılık hedefimiz kapsamında DASK’ın depreme karşı finansal güvence olarak sunduğu Zorunlu Deprem Sigortası’nın “Afet Sigortası”na dönüştürülmesi ve deprem dışındaki diğer tüm doğa kaynaklı afetlere karşı güvence sunması konusundaki çalışmalarımızda sona yaklaştık. Zorunlu Afet Sigortası 2024 yılı başında hayatımızda olacak” dedi.
Turgut, depreme hazır olmak ve sigortalılara daha güçlü bir güvence sunmak amacıyla tüm güçleriyle çalıştıklarının altını çizerek “Çalışmalarımızın odağına her zaman deprem sonrası hazırlık planlarımızı koyarak hareket ediyoruz. Operasyonel anlamda DASK olarak daha etkin süreç yönetebilmek adına bu zamana kadar önemli adımlar attık. Bunlardan en önemlisi Ankara’da DASK Olağanüstü Yönetim Merkezimizi açmak oldu. Bunun yanında, DASK Ana Veri Merkezini, yedeği İstanbul’da kalmak üzere, deprem riskinin daha az olduğu Ankara’ya taşıdık. Yine, deprem anında faaliyetlerin sürekliliğini teminen DASK’ın teknolojik altyapısını yeniledik. İhbar sistemlerinin, günün koşullarına cevap verebilecek hıza ulaşmasını sağladık. Bu sayede, eş zamanlı olarak sınırsız hasar ihbarı alabiliyor ve 24 saat içinde 96 bin adet hasar dosyası açabiliyoruz. Türk Reasürans bünyesinde geliştirmiş olduğumuz Türkiye’de ilk, dünyada ise türünün üçüncü örneği olan katastrofik modelleme ürünümüz CATMOD, ülkemize özgü bina envanterlerine ve yerel koşullarımıza göre modelleme yapabilme imkânı sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
Operasyonel çalışmalar kadar güçlü bir finansal yapıya sahip olmanın da önemli olduğuna dikkat çeken Turgut, “Bu doğrultuda, etkin portföy yönetimi ve doğru planlama ile 11 milyar TL seviyesinden aldığımız deprem fonlarımızı 23,5 milyar TL seviyelerine taşıdık. 25 milyar TL olan toplam hasar ödeme kapasitemizi de yaklaşık 4,5 kat artırarak 117 milyar TL seviyesine çıkardık. Sigortalılarımıza daha güçlü bir finansal güvence sunmak amacıyla 320 bin TL olan azami teminat tutarımızı 640 bin TL’ye yükselttik. Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu ve DASK’ın bu anlamda stratejik öneme sahip olduğunun farkındalığıyla hareket ediyor ve ülkemizde meydana gelebilecek büyük bir depreme hazır olmayı her zaman en temel hedefimiz olarak görüyoruz” dedi.
Turgut, Kahramanmaraş depremleri sonrasında yaklaşık 590 bin adet hasar ihbarı aldıklarını, ödedikleri tazminat tutarının ise toplam 31 milyar TL’yi aştığını kaydederek “Dünya örneklerinde yıllarca süren ödeme süreçlerinin büyük bir kısmını ilk 3 ay içinde tamamlarken, sonradan açılan ve eksik evraklı dosyalar üzerindeki çalışmalarımızda da sona yaklaşmış durumdayız. Hasar ödeme süreçlerimiz içinde aldığımız ilave aksiyonlar ise, bizi hep bir adım daha ileriye götürdü ve sigortalılarımızın tazminatları ile daha hızlı buluşmasına katkı sağladı. DASK’a duyulan güveni artırmak ve DASK’ı daha da ileriye taşıyacak çalışmalar yürütmeye hız kesmeden, büyük bir özveri ile çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.